Çevre kirliliği, günümüzün en önemli ve acil çözüm gerektiren problemlerinden biridir. Hava, su ve toprak kirliliği gibi çeşitli biçimleriyle doğal kaynaklarımızı tehdit eden çevre kirliliği, insan sağlığını ve ekosistemleri olumsuz yönde etkilemektedir. Ben Doğukan Koçak, sizlere bu yazıda Çevre Kirliliği ve Önleme Yöntemleri hakkında bilgiler vereceğim.
Çevre Kirliliği Nedir?
Çevre kirliliği, dünya ve atmosfer sisteminin fiziksel ve biyolojik yapısının, çevresel süreçlerin olumsuz etkileneceği ölçüde kirlenmesi olarak tanımlanabilir. Çevre kirliliği; hava, gürültü, ısı, ışık, toprak, görüntü ve radyoaktif kirlilik gibi farklı biçimlerde karşımıza çıkabilir. Gelişen teknoloji ile birlikte modern yaşamın getirdiği birçok avantajın yanı sıra, pek çok olumsuz etkisi de bulunmaktadır. Çeşitli kaynaklardan katı, sıvı ve gaz halinde çıkan kirletici maddeler, farklı ortamlarda birikerek çevre kirliliğine yol açar. Çevre kirliliği araştırmalarına bakıldığında, rakamların korkutucu boyutlara ulaştığını görmek mümkündür. Örneğin, kar amacı gütmeyen bir çevre örgütü olan Pure Earth’e göre, toksik çevre kirliliği dünya çapında 200 milyondan fazla insanı etkilemektedir. Kirlenmenin en yüksek görüldüğü bazı ülkelerde ise bebekler artan hastalıklarla doğarken, bireylerin yaşam süresinin 45 yıldan daha az olacağı düşünülmektedir. Çevre kirliliğini önlemek için çözüm yollarını ele almadan önce, kirliliğin nedenlerine de değinmek faydalı olacaktır.
Çevre Kirliliğinin Nedenleri Nelerdir?
Çevre Kirliliğinin Sebepleri: Endüstriyel Faaliyetler
Endüstriyel faaliyetlerin neden olduğu atıklar, biyosferde hızla yayılırken ekolojik dengeyi alt üst ediyor. Bacalardan atmosfere karışan duman ve gazlar, fabrika atıklarının kontrollerinin doğru şekilde gerçekleştirilmemesi veya ekosistem ile uyumlu üretim araçlarının tercih edilmemesi, suyu ve toprağı en çok kirleten sebeplerin başında geliyor.
Katı Atıklar:
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 verilerine göre ülkemizde günlük kişi başına ortalama 1.17 kg katı atık oluşuyor. Bu oranlar ülkeye göre değişse de dünya çapında düşünüldüğünde ortaya kesin olarak hesaplanması güç bir rakam çıkıyor. Çevre kirliliğinin bir diğer sebebi olan evsel ve ticari atıkların geri dönüşümü konusu ise son yıllarda sıklıkla gündemde yerini almaktadır.
Ulaşım Araçları ve Taşıtlardan Çıkan Zehirli Gazlar:
Ulaşım araçları aracılığıyla havaya karışan karbonmonoksit, kükürtdioksit gibi gazlar, hidrokarbonlar ve kurşun gibi bileşikler, hava kirliliği başta olmak üzere çevre kirliliğini artırıyor.
Hızlı Kentleşme ve Sanayileşme:
Şehirlere doğru yaşanmakta olan göç dalgası, bitkileri ve hayvanları ciddi oranda etkiliyor. Artan göç ile nüfus yoğunluğunun yaşandığı yerlerde doğa hızla tahrip edilmektedir. Bitkilerin ve hayvanların yaşam alanları kurulan şehirler ve yerleşim yerleri nedeniyle yok olmaktadır.
Tarımsal Faaliyetler:
Ürünlerin yetiştirilmesinde kullanılan gübreler ve yapay unsurlar da çevre üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor. Yanlış sulama uygulamaları sonucunda kullanılan ilaçlar, derine inip su kaynaklarına karışabiliyor.
Fosil Yakıtlar:
Çevre kirliliği araştırmaları sonucunda, fosil yakıt tedarik edilen bölgelerdeki canlıların çok büyük zararlara maruz kaldığı ortaya çıkmıştır. Özellikle kömür, petrol ve doğalgaz çıkan alanlarda çevrenin göz ardı edilemeyecek boyutlarda kirlendiği net olarak gözlemlenmiştir.
Artan Enerji Tüketimi:
Çevre kirliliği yaratan emisyonlarla başa çıkmanın en iyi yolu yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek olsa da siz de evinizde elektrik kullanımını azaltarak bu çabaya katkıda bulunabilirsiniz. Düşük watt’lı ampulleri tercih etmek, kullanmadığınız elektronik eşyaları fişten çekmek, kıyafetlerinizi yıkadıktan sonra kurutma makinesi yerine asmak gibi ev içi önlemler, enerjinin kontrollü kullanımı açısından doğru tercihler olarak öne çıkıyor. Rüzgar türbini gücü ve güneş enerjisi, hem fosil yakıt gücüne hem de radyoaktif güce karşı güçlü sistemlerdir. Çevre için bu gibi doğal sistemlerin kullanımını destekleyin.
Aşırı Hayvansal Gıda Tüketimi:
Et tüketimi; metan, CO2 ve azot oksit gibi sera gazlarının fazlasıyla salınmasından sorumludur. Bu gazlar, küresel ısınma ve iklim değişikliğine sebep olur. Hayvancılık çevre kirliliğine çeşitli şekillerde katkıda bulunur. Hayvancılık, atmosfere çok büyük miktarlarda karbondioksit salınımına sebep olmaktadır. İnek ve koyun gibi hayvanlar, yiyecekleri sindirirken büyük miktarlarda metan üretir. Aynı şekilde geviş getiren hayvanların ürettiği gübre de metan salmaktadır. Birçok gübre azot bazlıdır ve bunlar azot oksit emisyonları üretir.
Diğer Faktörler:
Tüm bu etkenler çevre kirliliğinin başlıca nedenleri arasında yer alsa da çevre kirliliğinin pek çok başka nedeni var. Çevre kirliliği sebepleri arasında şunlar sayılabilir: Göç ve plansız kentleşme, su, kağıt, kömür gibi kaynakların ihtiyaç fazlası kullanımı, sulak alanların ve göllerin kurutulması, aşırıya kaçan otlatma ve doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi, maden, kireç, taş ve kum ocakları, kanalizasyon sularının arıtılmadan alıcı ortamlara verilmesi ve sulama faaliyetlerinde kullanılması, ormanların tahrip edilmesi, yangınlar ve erozyon, kaçak avlanma. Televizyon, bilgisayar ve röntgen, tomografi ve benzeri tıbbi cihazların yaygınlaşması ile meydana gelen radyasyon ve kentsel gürültü de çevre kirliliğinin nedenleri arasında yer almaktadır.
Peki, çevre kirliliğini azaltmak için bireysel bazda yapılabilecekler, alınabilecek basit önlemler var mı? Elbette var. Günlük yaşamımızda küçük değişiklikler yaparak çevre kirliliğini önlemeye yönelik adımlar atabiliriz. O halde çevreyi korumak için neler yapmalıyız hep beraber bir göz atalım.
4o
Çevre Kirliliğini Önlemek İçin Neler Yapabiliriz?
Yapılan araştırmalara göre, dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin yüzde 50’si son 35 yılda meydana geldi. Çevre kirliliğinin bu kadar artmasının sebepleri arasında hızla gelişen teknoloji ve sanayinin etkileri, nüfus artışı ve doğal kaynakların bilinçsiz tüketilmesi gösterilebilir. Hayatımızı kolaylaştıran teknolojik gelişmelere “dur” demek mümkün olmasa da, bu gelişmelerin çevreye olan zararlı etkilerini azaltmaya yönelik önlemler alabiliriz.
Gelin, çevre kirliliğini önlemek için neler yapabileceğimize bakalım:
- Evlerimizde ve İş Yerlerimizde: Su, kâğıt ve elektrik tüketimini bilinçli olarak yapmalı; bu konuda çevremizdeki insanları da uyarmalıyız.
- Atık Yönetimi: Çöplerimizi kesinlikle çevreye atmamalı; cam, plastik ve kâğıt gibi atık maddelerin geri dönüşümünü sağlamalıyız.
- Yeşil Alanlar: Balkonumuzu ve bahçemizi yeşillendirmeli, yeşil alanların artması için ağaç dikmeli, ormanların tahribatını önlemeliyiz.
- Kimyasal Maddeler: Evimizde ve bahçemizde ozon tabakasına zarar veren kimyasal maddeler kullanmamalıyız.
- Enerji Kullanımı: Evlerimizde ısı yalıtımı yaptırmalı, güneş enerjisi veya doğalgaz enerjisini tercih etmeliyiz.
- Ulaşım: Otomobil egzozlarının verdiği zararlı etkiyi azaltmak için mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmaya özen göstermeliyiz.
- Plastik Kullanımı: Alışverişlerde gereksiz yere plastik poşet kullanmamaya dikkat etmeli ve elimizdeki plastik poşetleri yeniden kullanmalıyız.
- Ambalaj Tercihleri: Banyoda ve mutfakta sürekli kullandığımız ürünler için daha az plastik içeren ve/veya geri dönüştürülebilir ambalajlarda sunulanları tercih etmeliyiz.
Bu önlemleri alarak çevre kirliliğini azaltmada önemli bir rol oynayabiliriz. Çevremizi korumak, sağlıklı bir gelecek için atabileceğimiz en değerli adımlardan biridir.
İlginizi Çekebilir;
Stres Yönetimi Teknikleri: Daha Sağlıklı Bir Zihin İçin
Çevre Kirliliğinin İnsanların Sağlığı Üzerindeki Olumsuz Etkileri Nelerdir?
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı raporuna göre, her yıl 1,7 milyon insan sağlıksız çevre koşulları nedeniyle kansere yakalanıyor. Ayrıca, 12,6 milyon insan çevre kirliliğine bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybediyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, çevre kirliliğinin bir çeşidi olan hava kirliliğine bağlı sağlık sorunları yılda yaklaşık 7 milyon insanın ölümüne neden oluyor.
European Heart Journal’ın araştırmasına göre, Avrupa’da yaşayan insanların ortalama ömrü hava kirliliği nedeniyle iki yıl kısalıyor.
Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün güncel raporuna göre, 2018 yılında dünya çapında 12 milyon hektar tropik yağmur ormanı yok oldu ve bu oran her geçen yıl artıyor.
Living Planet Report isimli rapora göre, son 40 yılda vahşi hayvan popülasyonu %60 azaldı.
UNDP verilerine göre, sadece tuvalet kağıdı üretimi için dünya çapında günde 27 binden fazla ağaç kesiliyor.
WWF verilerine göre, dünya üzerinde 1 milyardan fazla insan temiz içme suyuna erişemiyor.
Avrupa Komisyonu’ndan edinilen verilere göre, küresel enerji kullanımı 20. yüzyılda 20 kat arttı ve 2020 yılına kadar bu oranın %2 oranında artması bekleniyor.
İlginizi Çekebilir;
Profesyonel Gelişim İçin Kişisel Hedefler Belirleme